İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, akademisyenlerin gelirinin yükseltilmesi çağrısında bulunarak, “İngiltere’de bir profesör, maaşının yüzde 20’sini harcayarak aylık masrafını çıkarıyor. Ancak İstanbul’daki bir profesör sadece ev kirasını ödemek için maaşının yüzde 70’ini harcamak zorunda.” dedi.
Akalın, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında üniversitelerin ve akademisyenlerin sorunlarını anlattı.
Üniversitelerin bilim, teknoloji, düşünce üreten ve bunları topluma yayan eğitim öğretim kurumları olduğunu aktaran Akalın, “Ancak Türkiye’de maalesef çok sayıda üniversite işsizliği dört yıllığına öteleyen kurumlar haline gelmiştir.” diye konuştu.
Türkiye’de 200’den fazla üniversite olduğunu ancak dünyada ilk 300’e giren bir üniversite bulunmadığını dile getiren Akalın, bu durumun temel sebebinin merkeziyetçi idare anlayışından kaynaklandığını iddia etti.
Üniversitelerin sorunlarına ilişkin tespitlerini anlatan Akalın, “Üniversitelerde kaynak sorunu, özgür düşünce, genel hak ve hürriyetler konusunda sıkıntılar söz konusu. Mobbing, beyin göçü, yüksek lisans ve doktora müracaatlarında merkezi sistemin oluşu, üniversitelerin hızlı bir şekilde kurularak yaygınlaşması, öğretim elemanlarının yetersizliği, siyasallaşmış atama ve yönetim anlayışı, tüm alanlarda özellikle mühendislik alanlarında uygulamalı eğitimin yetersizliği, üniversite sanayi işbirliği konusundaki eksiklikler üniversitelerin sorunları arasında yer alıyor.” diye konuştu.
Mehmet Akalın, beyin göçüne işaret ederek, yaklaşık 12 bin akademisyenin Türkiye’den ayrıldığını, bu sorunun mutlaka çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Akademisyenlerin maaşlarının düşük olduğunu ifade eden Akalın, bu durumun yüksek ve kaliteli eğitimin önemini değersizleştirdiğine işaret etti. Akademisyenlerin gelirlerinin mutlaka yükseltilmesi gerektiğini dile getiren Akalın, “İngiltere’de bir profesör, maaşının yüzde 20’sini harcayarak aylık masrafını çıkarıyor. Ancak İstanbul’daki bir profesör sadece ev kirasını ödemek için maaşının yüzde 70’ini harcamak zorunda.” dedi.
Akalın, üniversitelerin genellikle bilimsel çalışmalar için akademisyenlere kaynak sağlayamadığını, akademisyenlerin uluslararası bildiri sunmak için yeterli ekonomik güce sahip olmadığını, yüksek lisans, doktora ve doçentlik süreçlerinde mobbinge maruz kalındığını savundu.